Latest News

1 Temmuz 2010 Perşembe

Aslan'a Sürpriz Aday!



Cim Bom'da şu anda en çok stoper ve ön libero transferleri konuşuluyor. Ancak perde arkasında başka gelişmeler de yaşanıyor.Baros, Keita, Elano gibi dünya yıldızlarına Sarı-Kırmızılı formayı giydiren yönetim, yine büyük bir bombanın peşinde... Teknik patron Frank Rijkaard’ın hem forvette, hem de kanatta görev yapabilen bir oyuncuyu kadrosunda görmek istediği biliniyor. Hollandalı çalıştırıcının bu doğrultuda Podolski’yi takip ettiği ve yönetime Alman yıldızın transferi konusunda istekte bulunduğu iddia edildi. Bayern Münih’te tutunamayınca Köln’e geri dönen 25 yaşındaki süper solak için şu ana kadar tek resmi girişim İtalya’da sezonu 4. sırada bitiren Sampdoria’dan geldi. Golcü oyuncunun bonservis bedeli yaklaşık 10 milyon Euro. Ancak Dünya Kupası’nda gollerini sıralamaya devam ederse hem fiyatı artabilir, hem de talipleri çoğalabilir. Podolski’nin ismi bir ara Beşiktaş’la da anılmıştı.
Lucas Podolski kimdir?
Doğum Yeri: Polonya 
Uyruğu: Almanya 
Doğum Tarihi: 04.06.1985 
Yaş: 25 
Boy: 1.80 
Mevkii: Forvet 
Kulübü: FC Köln 
Oynadığı Takımlar: Bayern Münih,Bergheim Jugend

22 Haziran 2010 Salı

Ronaldinho Fener'in Kapısında


Sambacı, Milan'ın ücretini yarıya indirme girişimi üzerine menajerine "Hemen Fenerbahçe ile temasa geç" dedi.Fenerbahçe'de tüm camia yeni golcünün isminin açıklanmasını büyük bir heyecanla beklerken, İtalya'dan sarı-lacivertli taraftarları çok sevindirecek bir haber geldi. İtalya'nın tuttocalcionews.it sitesinin haberine göre, Ronaldinho'nun hem abisi hem menajeri olan Roberto Asis, Milan'lı yönetici Turati ile Brezilya'da pazarlık masasına oturdu ve kardeşinin gelecek sezon bitecek olan sözleşmesini 3 yıl daha uzatmak istediğini söyledi. Fakat Turati, 2 yıl için 8 milyon euro alan Ronaldinho'ya, Milan Başkanı Adriano Galliani'nin talimatıyla 3 yıl için 6 milyon euro önerince Asis şaşkına döndü.




Menajer Asis durumu kardeşine anlattıktan sonra Milan yönetimine, "Ronaldinho'nun talipleri var. İsterseniz bu kulüplerle görüşmelere başlayabiliriz" dedi. İtalyan kulübünün "Transfer görüşmesi yapmakta serbestsiniz" yanıtı üzerine de Asis'in, başta Fenerbahçe olmak üzere, Los Angeles Galaxy, Flamengo ve Manchester City ile temasa geçtiği bildirildi. Şu anda Porto Alegre'de tatil yapan Ronaldinho'nun Milan'ın ücretini yarıya düşürmesi nedeniyle bu kulüpten ayrılmaya kararlı olduğu vurgulandı. Fenerbahçe yönetimi ise şu aşamada Ronaldinho girişimleriyle ilgili olarak sır vermemeyi tercih ediyor.

8 Haziran 2010 Salı

UEFA O'nu Seçti



Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Türk futbolunda geride kalan 2009/2010 sezonunun 'en'lerini belirledi. Avrupa futbolunun patronuna göre, Türkiye'de sezonun en iyi futbolcusu Fenerbahçeli Emre Belözoğlu.UEFA, resmi internet sitesi aracılığıyla yayınladığı bir haberde, Turkcell Süper Lig'de geride kalan sezonu mercek altına aldı. Bursaspor'un, Turkcell Süper Lig'in dramatik son haftasının ardından, İstanbul kulüplerinin 25 yıllık 'tekel'ine son vererek ligde şampiyonluğa ulaşması vurgulanırken, Yeşil-beyazlıların sezona UEFA Avrupa Ligi bileti hedefiyle başladıkları ancak şampiyonluğa ulaştıkları hatırlatıldı.
UEFA, Bursaspor'un GalatasarayFenerbahçeBeşiktaş ve Trabzonspor'dan sonra ligde şampiyonluk yaşayan 5. takım olarak da tarihi bir başarıya imza attığı ziyaretçilerine aktarırken, Ziraat Türkiye Kupası'nı Trabzonspor'un kazandığını, ligden düşen takımları, Bank Asya 1. Lig'den Turkcell Süper Lig'e yükselen takımları, gol krallığı yarışını da belirtti. Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası'na 27 yıldır hasret kaldığının vurgulandığı haberde ayrıca Avrupa biletini kapan takımlar da hatırlatıldı.
YILIN FUTBOCUSU: EMRE BELÖZOĞLU
Bu arada UEFA, Türkiye'de yılın futbolcusu olarak Fenerbahçe forması giyen milli futbolcu Emre Belözoğlu'nu gösterdi. UEFA, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kaçırmasına karşın Emre'nin gösterdiği etkileyici performanstan övgüyle söz eden UEFA, milli orta saha oyuncusunun tecrübesi ve mücadelesiyle takımının lig ve kupa yarışını sonuna kadar sürdürmesini sağladığını okurlarına aktardı.
İZLENMESİ GEREKENLER: VOLKAN ŞEN VE OZAN İPEK
UEFA, izlenmesi gerek futbolcular olarak ise Bursaspor'un şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan Volkan Şen ile Ozan İpek'i gösterdi. Volkan ve Ozan'ın üstün performanslarının Bursaspor'un tarihi başarısında büyük katkı sağladıkları vurgulanırken, iki oyuncunun da gösterdikleri performansla ilk kez milli takımkadrosuna çağrıldıkları belirtildi.
SEZONUN SÜRPRİZİ: SİVASSPOR
UEFA, sezonun sürprizi olarak ise Sivasspor'u gösterdi. Geçtiğimiz sezonlarda son haftalara kadar şampiyonluğu kovalayan hatta Şampiyonlar Ligi elemeleri oynayanSivasspor'un bu sezon küme düşmeme mücadelesi verdiği hatırlatıldı. Bülent Uygun'un ayrılmasından sonra takımda büyük bir düşüş yaşandığı ve takımın ligi düşme hattının sadece bir basamak yukarısında 15. sırada bitirdiği belirtildi.
SEZONUN RAKAMI: '9'
UEFA, sezonun numarası olarak '9'u belirledi. 9 rakamının önemi ise,Fenerbahçe'nin milli file bekçisi Volkan Demirel'in 7 Mart'tan 9 Mayıs'a kadar tam 9 maç kalesinde gol görmediği vurgulandı.
UEFA, sezonun lafı olarak ise, Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam'ın, "Bizim takımımızın bütçesi 10 milyon euro ancak oyuncularımın hırsı ve çabası 100 milyon euroluk bir takıma eşit" cümlesini seçti.

Aşağıdaki Reklama Tıkla Sizin İçin Daha İyi Hizmet Verelim.
 

6 Haziran 2010 Pazar

Cimbom'a Altıntop


İngiltere hayali suya düşünce menajeri Fezali ve Sezgin arasındaki görüşmeler yoğunlaştı.Sezonu Eintracht Frankfurt'ta tamamlayan milli oyuncu Halil Altıntop'un önümüzdeki sezon Galatasaray forması giymesine kesin gözüyle bakılıyor. Haziranın sonunda Schalke ile sözleşmesi sona erecek olan Halil Altıntop, İngiltere'de futbol hayatına devam etmek istediğini açıklamıştı. Menajeri Reza Fezali'nin yürüttüğü transfer çalışmalarından bir sonuç çıkmayınca milli oyuncunun Premier Lig hayalleri suya düştü. 

TEKLİFİ 1.5 MİLYON

Hal böyle olunca Adnan Sezgin ile Reza Fezali arasındaki görüşmeler hızlandı. Bonservisi elinde olan oyuncu yıllık 2.5 milyon euro isterken, sarı-kırmızılılar bu fiyatı 1.5 milyon euro'ya çekmek istiyor. Anlaşma sağlanırsa 27 yaşındaki oyuncuyla 3 yıllık sözleşme imzalanacak. Galatasaray, Hamit- Halil kardeşleri birlikte almak istiyordu ama Hamit'in Bayern ile sözleşme uzatmasıyla bu plan yatmıştı.

Aşağıdaki Reklama Tıkla Sizin İçin Daha İyi Hizmet Verelim.
 

5 Haziran 2010 Cumartesi

Brezilya'nın Yüz Karası!



Brezilyalıları bütün dünya futbol cambazı olarak görür ama bu sambacı tam bir fiyasko.Brezilya'da oynanan Internacional-Corinthians karşılaşmasında meydana gelen olay izleyen herkesi şaşkına çevirdi. 


Ceza sahasının hemen dışında Corintihaslı futbolcunun yaptığı faul üzerine Internacional'li Kleber topun başına geçti. Taraftarların hepsi penaltı olmuş gibi sevindi ama 'futbol cambazı' Kleber topu ıska geçince rakip oyuncular bile bu duruma şaşırdı. 

Boşta kalan topa Andrezinho vurdu ama top üst direğe çarpıp auta gitti. 

İşte Brezilyalı futbolcuların 'yüz karası' Kleberson'un o frikiği.


Aşağıdaki Reklama Tıkla Sizin İçin Daha İyi Hizmet Verelim.
 

4 Haziran 2010 Cuma

Fener'e İbrahimoviç, Müjdesi



İspanyollar, Barcelona'nın süper yıldızını satmaya hazır olduğunu, F.Bahçe'yle pazarlıkların sürdüğünü duyurdu.Dün, Türkiye'nin yanı sıra dünyada da büyük ses getiren müthiş bir transfer iddiası ortaya atıldı. İspanyol medyası, transferde büyük bomba peşinde olan Fenerbahçe'nin, Barcelona'nın Eto'o+40 milyon euro karşılığı İnter'den transfer ettiği Zlatan İbrahimoviç'in peşine düştüğünü ileri sürdü.


ARADIĞINI BULAMADI
İspanyol devinin, iyi bir paraya Boşnak asıllı İsveçli ünlü golcüsünü satmaya hazır olduğu bildirilirken, iki kulüp arasında görüşmeler yapıldığı çılgınca iddialar arasında yer aldı.

 İspanya'da arzu ettiği ortamı bir türlü bulamayan İbrahimoviç'in, Katalan ekibinden ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.


Aşağıdaki Reklama Tıkla Sizin İçin Daha İyi Hizmet Verelim.
 

3 Haziran 2010 Perşembe

Yıldırım: Arkadaşlarımızı Öldürüp Denize Attılar


İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, gemilere düzenlenen saldırı ve dehşet anlarını anlattı.İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, gemilere düzenlenen saldırı sırasında İsrailli askerlerin silahlarını aldıklarını, ancak kullanmadan denize attıklarını söyledi. "Arkadaşlarımızdan biri teslim olduktan sonra vurulmuştur" diyen Yıldırım, "Bazı arkadaşlarımızı öldürüp denize attılar. İsrail askerini teslim etmeye giden doktoru kurşunladılar. Maksatlı olarak helikopterden üstümüze su döktüler" dedi.


Bülent Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nda basın açıklaması yaparak, yaşadıklarını anlattı. 9 gemiyle yola çıktıklarını, gemilerden bir kaçına yolda sabotaj yapıldığını belirten Yıldırım, "Gemiler gelemez oldu. Birkaç gün denizde bekledik. Sonra var olan gemilerle hareket ettik. Biz de İsrail'in bize böyle bir silahlı müdahale edeceğini hissedemedik, anlayamadık" diye konuştu.

İsrail basının bile canlı yayın yaptığını anlatan Yıldırım, gemide 1 yaşında çocuk, kadınlar ve yaşlılar olduğunu söyledi. İsrail'in karasularına hiç girmediklerini vurgulayan Yıldırım, "Hatta dünya tarihinde ilk defa olmuştur ucu açık bir tatbikat ilan etti. 68 mil dedi. Biz radarlarda baktığımızda bunun sanal bir tatbikat olduğunu gördük. 80 milde gittik. Uluslararası sularda gittik ama İsrail bunu anlamadı. Bizim gidiş güzergahımız Mısır'dır. Mısır'dan Gazze'ye gidecektik. Birden bire etrafımızda zodyak botlar çoğaldı. İnsansız uçaklar, helikopterler, 5 tane savaş gemisi, denizaltı. Biz yine yayın yaptık. Açık sahada saldırmazlar en azından böyle bir kafasızlık yapmazlar dedik. Sabah ezanı okunurken namaza durduk. Baktık ki havadan, denizaltıdan, botlarla her türlü araç kullanılarak bize saldırılıyor" dedi.

Bülent Yıldırım, saldırıyı ilk olarak gösteri sandıklarını söyledi. Birden bire İsrailli askerlerin gemiye indirme yaptığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti;

"Arkadaşlarımız sadece sivil direniş gösterdi. Bütün basın oradaydı. Önce kol kola girin bunları içeri almayın dedik. Ben yiğit adamım. Verdiğim sözde dururum. Onlara sorgu sırasında dedim ki siz krizi yanlış yönetiyorsunuz. 3 gün boyunca bütün birimler sorguladılar. Bana 'sen demirlerle, baltalarla bize saldırılmadığını mı düşünüyorsun' dediler. Demirlerle saldırıldı, niye meşru müdafaa. Ben bunu açıklayacağım dedim. Bizim arkadaşlarımız helikoptere, uçağa, İsrail'in en yetişmiş komandolarına, timlerine karşı. Güya 35. dakikada gerçek mermi kullanma izni almışlar. Peki siz hemen ses bombası, gaz bombası attınız. Attığınız bombalardan parçalar çıktı. İlk kullandığı mermilerden iki tanesi plastik mermisi, bir tanesi de ince çiviye benzer mermiler. Bizim Cevdet kardeşimiz şehit olmuştur. Cevdet kardeşimiz basın mensubudur. İsrailliler ateş ederken sadece fotoğraf çekiyordu. Bir metreden vurdular, beyni parçalandı. Baktık her yerden şehit haberi geliyor. Atılan mermileri gördük ki sahici mermi. Plastik mermilerde öldürüyor, bir metreden atıyorlar. İlk etapta arkadaşlarımız gelenlerden 10 tanesini etkisiz hale getirdi. Araya girdik. Normalde meşru müdafaa."

İsrailli askerlerin silahlarını almayı başardıklarını, buna rağmen 'şehit olacağız ama görüntülere silah kullanırken düşmeyeceğiz' diyerek şahadeti kabul ettiklerini belirten Yıldırım, İsrail askerlerinin silahlarını denize attıklarını ifade etti. Yıldırım, İsrail ordusunun dünyadaki güçlü imajının kaybolduğunu, 3-5 gönüllünün bile askerleri püskürtebildiğini söyledi.

"Arkadaşlarımızdan biri teslim olduktan sonra vurulmuştur" ifadelerini kullanan Yıldırım, yardım gönüllüleri arasında yer alan Endonezyalı bir doktorun İsrail askerlerine su verdiğini söyledi. Endonezyalı doktorun İsrailli askeri teslim ederken diğer askerler tarafından vurulduğunu dile getiren Yıldırım, "Vücuduna 5 tane kurşun isabet etti. Beyaz bayrak olsun diye gömleğimi çıkardım salladım. Beyaz bayrağı görünce dururlar dedik, insanları öldürdüler. Tuvaletin birinde 2 ceset vardı. Kime ait olduğu belli değil, onlar ortada yok" dedi.

Yıldırım, kendilerindeki ölü listesinin daha fazla olduğunu belirterek, şöyle devam etti;

"Bizdeki liste daha kabarık. Kayıplar var. 38 tane yaralıyı doktor arkadaşlarımız elleriyle teslim etti, dönüşte 21 yaralı var dediler. Biz bu kadar duyulmuş olayı gizleyemeyiz dediler. Şehitler ve yaralıların sayısının artmasını bizde istemeyiz. 3 sistem kurmuştuk, onlar bir sistemimizi çökerttiler.Hukukun dışına hiç çıkmadık. Fedakarlık yaptık. İnanmadığımız hukuka bile uyduk. Bizi takip eden bazı ülkelerin savaş gemileri vardı yardım etmediler. Hakkımız vardı, onlardan aldığımız silahları kullanmaya ve onları bile yapmadık. Onlar elimize geçtiğinde tedavileriniz yaptılar. Bazı arkadaşlarımızı öldürüp denize attılar. İsrail askerini teslim etmeye giden doktoru kurşunladılar. Teslim olduk, ellerimizi kaldırdık. Kadınlar olmasa teslim olmazdık. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Ateist hiçbir geri adım atmadı. 1 yaşındaki çocuğun annesini esir aldılar. Anne ve babasını esir aldılar, çocuğa bakamayınca geri verdiler. Başından vurulmuş, beyni parçalanmış arkadaşlarımız vardı. İki tane çok ağır yaralımızı bırakmak zorunda kaldık. Ama bizim teslim ettiğimiz daha fazla. Belki hafiftiler bize dahil oldular. Ne iftira atacağım, ne gerçekleri saklayacağım."

Yıldırım, İsrail askerlerinin bütün kapıları tuttuklarını, kendilerine silah doğrulatarak, "ayağı kalkanı vuracağız" tehdidinde bulunduklarını söyledi. "Lazeri tutup, sonra vuruyorlardı" diyen Yıldırım, "İngiliz vatandaşı bir kızımız bir yazı yazdı onlara götürdü. Neredeyse vuracaklardı. İnsanlar tuvalet ihtiyacına gidemedi. Hep hakaret ettiler. Ellerinde silah vardı. Geminin ikinci katına aldılar, yerler ıslak, ellerimizi arkadan bağladılar. Bir kısmının önden bağlandı. 5 saate yakın işkence yaptılar.

Maksatlı olarak helikopteri üstümüze getirip, döndürdüler. Helikopter denizden aldığı suyu üstümüze attı. Buz işkencesini gördük" diye konuştu.

Yaralıların aynı anda götürülmek yerine teker teker helikoptere bindirildiklerini söyleyen Yıldırım, "Bir yaralının, vida gibi bir şeyle uyuşturmadan bacağını açtılar. Biz size teslim olduk. Bunların hepsi ortaya çıkacak. Saatlerce bizi bekletiyorlar. Gönlümüzü almaya başladılar. Çünkü Türkiye ve dünya ayağa kalktı. Türk ve dünya halklarına teşekkür ediyorum. Yahudiler Gazze'de olsa ve Müslümanlar zulmü yapsa aynı yardımla yola çıkarım. Bunlar kendilerine zarar verdiler sonra gönlümüzü almaya çalıştılar.

Yemeklerimizi veriyorlar. Gece yarısı kapımızı çalışıyorlar, falan kişi gel diyorlar, sonra saatlerce o kişi ortada yok. Bu ambargo kalkacak. Biz şehit verdik diye bırakmıyoruz. Bu ambargo kalkana kadar devam edeceğiz. İnsanlığın kazandığını hep beraber göreceğiz. Ya bu ambargoyu siz kaldırırısınız, ya da sivil toplum örgütleri olarak vaktini bizim tayin edeceğimiz daha büyük filolar ve araba konvoylarıyla Mısır'dan gidecek şekilde dünyayı ayağa kaldırırız. Ya bu insanları kurtarırsınız ya da biz de sizde bedel ödeyeceğiz. Bütün dünyadaki vicdan sahipleri birleşmiştir. Biz hiçbir şeyden korkmuyoruz" dedi.


Aşağıdaki Reklama Tıkla Sizin İçin Daha İyi Hizmet Verelim.